Dünya tarihine bakıldığında savaş, doğal afet, salgın ve diğer birçok faktör insanların doğup büyüdükleri topraklardan kopmasına, başka ülkelere sığınarak yaşamlarını idame ettirmek zorunda kalmalarına sebep olarak görünürde bölgesel fakat sonuçları itibariye daima küresel olan göç meselesinin ortaya çıkmasına zemin hazırlanmaktadır.

Göçmenlerin ve yerinden edilmiş insanların yaşadıkları ekonomik, siyasi, psikolojik ve hukuksal sorunları vurgulamak ve uluslararası kamuoyunda farkındalık oluşturmak adına 2000 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü” olarak ilan edilmiştir.

Ülkemiz gerek coğrafi konumu gerekse bölgemizde bulunan diğer ülkelerde yaşanan iç savaşlar sebebiyle kadimden beri göçlerin menzili veya geçiş yeri olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde son yıllarda sosyo-ekonomik, siyasi ve hukuki alanlarda yaşanan olumlu gelişmeler sonrasında refah seviyesi yüksek, uluslararası platformlarda söz sahibi güçlü bir devlet olmamızla birlikte, ülkemiz geçiş noktası olmaktan çıkmış göçmenlerin sığındığı önemli bir ülke konumuna gelmiştir.

Yakın tarihimizde Tunus’ta müstevlilerin planlı programları dâhilinde başlatılan “Arap Baharı” adı altında olaylar diğer Arap Ülkeleri’ne hızla sirayet etmiş, bunun sonucunda sınır komşularımız Irak ve Suriye’de de milyonlarca insan ölmüş, bölgeye getirmek istedikleri sözde huzur ve insanlık Aylan bebekle beraber karaya vurmuş, coğrafyanın baharı kışa dönmüştür. Yaşanan bu insanlık dramına kayıtsız kalmayan Ülkemiz, açık kapı politikası yürüterek ve kapılarını sonuna kadar açarak savaş mağduru olan yabancı misafirlerimize ev sahipliği yapmıştır.

Bizim köklü medeniyetimiz ve kadim devletimiz hoşgörü üzerine kurulmuştur. Devlet ve millet olarak şanlı tarihimizden aldığımız ilhamla, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin “Gel, gel, ne olursan ol yine gel. İster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir…”  vecizinden hareketle din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan bize sığınan kim olursa olsun dertlerine derman olma gayreti içerisinde olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

Ülkemizde bugün itibariyle 5 milyon civarında göçmenin yaşamını sürdürdüğü bilinmektedir. İlimizde de 13 bin göçmen misafirimiz bulunmaktadır.

Valilik olarak İlimizde yaşayan göçmen vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik yönden refah içerisinde yaşamaları, barınma, istihdam, eğitim, güvenlik vd. ihtiyaçları için gerekli planlamalar yapılarak topluma uyum sağlamaları için faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunların çözümü noktasında gerek kamu kurum ve kuruluşlarımız gerekse sivil toplum kuruluşlarıyla koordine ve istişare halinde çalışmalarımızı yürütmekteyiz.

Bu duygu ve düşüncelerimle uluslararası düzeyde kitlesel bir sorun ve dram haline gelen göçlerin son bulmasını, her ne sebeple olursa olsun dünyanın herhangi bir yerinde tek bir ferdin dahi yerinden yurdundan olmamasını temenni eder, tüm göçmenlerimizin “Uluslararası Göçmenler Günü” kutlarım.

Ahmet ÜMİT

Bolu Valisi